Lebedos'un Kalbindeki Hançer

Lebedos İzmir'in Ürkmez mahallesinin yanı başında küçük bir İonya Antik kenti…Kentte kazı çalışmaları yapılamadığı için zengin tarihsel geçmiş bir türlü açığa çıkarılamıyor. Denizden iki metre yüksekteki Liman taşlarının kalıntıları ve içeride birkaç kalıntı dışında ortaya çıkarılmayı bekleyen zengin bir tarihe ev sahipliği yapıyor. Biz hep hemşehrimiz İonyalıları "bilim insanı" olarak bilsekte. On iki İonya kentinden birisi olan Lebedos'un sakinleri İonya'nın balıkçılarına ev sahipliği yapmış.
Peki Lebedos'un bu yazının konusu olmasına sebep olan özelliği ne? Ne sakinlerinin balıkçılıkla uğraşması…Ne de zengin bir tarihsel geçmişi toprağının altında barındırması…Sadece üzerine yapılan kaçak yapılaşma !
Dönem 1960'ların sonları Lebedos Antik kentinin üzerine Demirören'ler bir otel inşaatı başlatır. Ama öyle böyle değil. Yarımada şeklindeki coğrafi alanın yarısı betona gömülür. Temel atılır, kazılır, yerin altında "yükte hafif pahada ağır" ne varsa Demirörenlerin kasasına aktarılır. Temelin üzerine kolonlar çekilir, duvar örülür, üzerine betonlar atılır. Tam inşaat'ın yarısı sıvanır, iktidar sosyal demokratlara geçer. Antik kentin üzerine yapılan otel'in inşaat ruhsatı iptal edilir." Durun bakalım ! Burası Sit-tir, sittir !" diyen birisi çıkar. İnşaat o şekilde bırakılır. Hala gittiğiniz de o ucube yapıyı orada görebilirsiniz…
Demirörenler kaçak yapıyı iyi bilir. En son istiklalde iki metre caddeye doğru sarkan AVM'lerini yaptılar. AKP'li Belediye Başkanı Topbaş'ın ruhsatı ve izniyle… Şimdi Milli Piyangoyu kendilerine çıkararak 'sıcak para akışlarını' düzenliyorlar. Bir de AKP'ye yandaşlık yaptıkları hiç emek sarfetmeden çöktükleri birkaç gazeteleri var.
Aslında Demirörenlerin hikayesi, Türkiye'nin nerden nereye geldiğinin, getirildiğinin özetinin özetidir.
Doğayı, tarihi, insanın insani yanını yok edip her şeyin talan edilmesinin özetidir.