Karabağ'da Kazananlar

Azerbaycan ve Ermenistan arasında; ulus olma bilincinin dünyaya yayıldığı ve bölgeye geldiği bir asırlık zaman diliminde; "Karabağ Sorunu" devam ediyor. Dönem dönem sıcak çatışmaya varan bu anlaşmazlığa önce tarihsel olarak bakalım. Ardından da son sıcak çatışmanın gerçek kazananının kim olduğuna değinelim.
Karabağ'ın Tarihsel Durumu
Azerbaycan Türkçesi'nde "Kara Bahçe", Ermenicede Lerrnayin Gharabaghi Hanrapetut adıyla anılan coğrafya; Küçük Kafkas Dağları, Kür ve Aras nehirleri arasında bulunmaktadır. Bu coğrafya, M.Ö IV. ve MS VII. Yüzyıllar arasında yaklaşık bin yıl Kafkas Hıristiyan Alban Devleti`nin bir parçası olmuştur. Bölge kuzeyde Kafkas Dağlarından güneyde Aras Nehrine kadar uzamaktadır ve bin yıl boyunca yerli ahalisi Hıristiyan Albanlar olmuştur. İlerleyen yüzyıllarda Fars ve Osmanlı İmparatorluğu'nun parçası olan coğrafya Hristiyan kimliğini devam ettirmiştir. 17. Yüzyılda gerçekleşen Arap istilasından büyük bir kısım Hıristiyan olarak kalmıştır. Alban Kilisesi`nin dogmatik parçası olan Ermeni Kilisesi'nin yoğun çabaları sonucu Artsak ahalisinin büyük bir kısmı Gregoryanlaşmış ve aynı zamanda Ermenileşmiştir. XVIII. yüzyılda Nadir Şahın iktidarını kaybetmesi sonucu, Azerbaycan coğrafyasında birden fazla hanlık kurulmuş ve bunlardan biri Karabağ Hanlığı olmuştur. 1750 yılında Karabağ Hanı Azerbaycan Türkü Penah Ali Han'ın Şuşa kalesini yaptırması ile Şuşa şehri Karabağ Hanlığı`nın başkenti olmuştur. XVIII. yüzyılın ikinci yarısında Şuşa`nın yöneticileri ve ahalisinin çoğunluğu artık Azerbaycan Türkleridir.
Azerbaycan Türklerinin Bölgede yoğunlaşması ile bölge siyasetinde savaşlarla kendine yer açan Rus Çarlığı'nın etkisi de artmaya başlamıştır. 1804 - 1813 ve 1826 - 1828 yıllarındaki Rusya - İran Savaşlarından sonra Rusya Çarlığı Azerbaycan hanlıkları üzerinde kontrolü tamamen ele geçirmiştir. Karabağ Hanlığı 1813'de Rusya Çarlığına birleştirilmiştir. 1828–1829 Rusya-Osmanlı Savaşı, 1853–1856 Kırım Savaşı ve 1877–1879 Osmanlı-Rus Savaşı`ndan sonra büyük sayıda Ermeni nüfusu Güney Kafkasya`ya özellikle Karabağ'a yerleştirilmiştir. Bu nedenle XIX. yüzyıl boyunca Güney Kafkasya`daki Rusya`nın yayılması bölgenin demografik ve politik durumunda köklü değişimlere neden olmuştur. Karabağ özelinde 1831–1916 yılları arasında göç nedeniyle Ermeni nüfusun sayısı 19 binden 97.800'e kadar çıkmıştır. 1917 yılında bölgede 97.800 Ermeni (% 52.3), ve 85.800 (% 40.2) Azerbaycanlı yaşarken, 1926 nüfus sayımına göre, bölgede yaşayan 116.274 kişinin 108.48`si (% 93.3) Ermeni, 7.188`i (% 6.2) Azerbaycan Türkü ve 604`ü (% 0.5) ise diğer etnik gruplardan oluşmuştur. 1926-1989 Dağlık Karabağ`ın nüfusu % 62.6 artarak 1970 yılında 150 bin 300, 1979`ta 162 bin 200 ve 1989`ta 189 bin 100 kişi olmuştur. 1970, 1979 ve 1989`ta yapılan nüfus sayımına göre, bölge nüfusunun % 80.5 - %75.9 - %76,9`nu etnik Ermeniler, % 18 - % 23 - % 21.5`ni etnik Azerbaycanlılar ve %1.3 - %1.1 - %1.5`ni ise diğer etnik azınlıklar oluşturmuştur. 70`li yıllarda Dağlık Karabağ`da Azerbaycanlı nüfusa oranla Ermeni nüfus azalma eğiliminde olmuş (1970`te Ermeni nüfus % 80.5 ve 1979`ta ise % 75.9`e düşmüştür. *
Bu aradan anlaşılacağı üzre terihsel olarak Ermeni nüfusun yoğun olduğu Karabağ'da; SSCB döneminde Azerbaycan lehine elde edilen statükoyu; Ermenistan bozmuş ve günümüze kadar bu sorun varlığını sürdürmüştür.
*4 72 3 Obozreniye Rossiyskih vladeniy za Kavkazom, chast I , SPb, 1836;
Doğu halkları Kurultayı
1 - 8 Eylül 1920'de Bakû'de toplanan Birinci Doğu Halkları Kurultayının toplanması. Üçüncü Enternasyonal'in İkinci Kongresi'nde kararlaştırıldı. Kurultay, Ekim Devrimi sonrasında devrim odağının Doğu'ya, Ezilen Dünya'ya kaydığının Dünya Devrimci Hareketi tarafından görüldüğünün ve bu anlayış doğrultusunda düşünerek toplanmıştı. Kurultay tutanakları, emperyalizme karşı mücadelenin iki temel kuvveti; sosyalist hareket ile ulusal kurtuluş hareketleri arasındaki stratejik işbirliğini saptamaktadır. SSCB'nin ulusal kurtuluş mücaledesi içerisindeki bir çok ülkeye (Aynı tarihlerde kurtuluş savaşı veren Türkiye'ye de) desteğinin başlangıcı, bu kurultay ardından gerçekleşmiştir. Aynı zamanda Azerbaycan içerisinde; Ermeni nüfusun yoğun olduğu Karabağ özerk bölgesine ve Ermenistan sınırları içerisinde Azeri nüfusun fazla olduğu Nahçıvan özerk Bölgesi'ne otonomi statülerinin verilmesinin teorik olarak karara bağlanması da bu kurultayda gerçekleşmiştir.
Rusya ve ittifakları açısından Karabağ savaşı
Bölgede gücü ve etkisi yadsınamayacak tek kuvvet Rusya ve onun müttefiki olarak görebileceğimiz, İran ile Çin konumlanışlarını; Ortadoğu'da olduğu gibi savaşın seyri ilerlediğinde attıkları adımlar ile duruma müdahil olarak gösterdiler. IŞİD ve El Kaide kalıntısı mezhepçi cihatçı çetelerin bölgeye taşınması büyük sorunlara yol açabilirdi. Her ne kadar bu çeteleri, ayda 500 dolara istediğin kapıya bağlayabilseniz de çeteler için; Şii, yahudi ve hristiyandan daha tehlikeli unsurlardı. Bu çeteler Azerbaycan'ı desteklemek için bölgeye gittiklerinde, Azerbaycan ve İran ekseninde başka sorunlar ortaya çıkabilirdi.
Rusya, Suriye'de; tarihsel stratejik ortağı ve Akdeniz üsleri ile Doğu Akdeniz enerji havzası geçiş yollarını korumanın yanında, Kafkasya'daki cihatçı çeteleri de kendi sınırları dışında ezmek yok etmek gibi bir güzergaha da girdi. Bunda başarılı da oldu. Şimdi bu çetelerin Kafkasya'da 'burnunun dibinde' tekrar boy göstermelerine müsaade edemezdi etmedi de... Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov daha geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada; "Türkiye stratejik orağımız değil, iyi bir partnerimiz" derken. Rusya – Türkiye ilişkilerinde sınırı tariflemiş oldu. Bu söyleme dikkat etmek gerekir.
AKP ve MHP Suriye ve Libya için Rusya ile bir pazarlık ihtimali sebebiyle çatışmayı körüklüyordu. Ayrıca bu iki ülkede attıkları geri adımları dengelerken, iç politikada ekonomide kendi kitlelerine 'kötü giden ekonomiyi' unutturmaya çalışıyorlardı. Ancak; Suriye'de ve Libya'da olduğu gibi Kafkasya'da da oyun kurucu güçler aynıydı. Bu oyunda AKP ve MHP iktidarının gideceği sınırları da belirleyen Rusya oldu. Bu siyasetin bedelini Azerbaycan ve Türkiye halklarının ödeme ihtimali çok yüksekti. O da oldu.
Azerbaycan açısından kısa bir not
Karabağ'da her şey yeni başlıyor. Birinci rauntta Rusya; Azerbaycan'a küçük bir "Pirus Zaferi", Ermenistan ve Peşinyan'a küçük bir ders verdi. Azerbaycan'ın İran'la olan bütün bağları zarar gördü. Azerbaycan; Türkiye, ABD ve İsrail eksenine kaymaya çalışsa da, Rusya bu isteğin sınırını çizdi. Rusya'nın kabul edeceği sınırlara kadar Azerbaycan gidebilir. Sonrasında Rusya sahne alır. Burada Azerbaycan'ın aldığı bölgeler Rusya'nın taviz verebileceği yerlerdi. Karşılığında Rusya bölgeye Sovyet dönemi sonrası ilk kez kalıcı olarak tekrar yerleşti. Ancak, İran'ın bu durumda hareketsiz kalması zor görünüyordu. Nitekim, İran kendisinin kuşatılmasına yanıt üretti ve Şii kozunu masaya sürdü. Bu geçtiğimiz haftalarda ise sınırına asker sevkiyatı başlattı. Bir çok konuda birlikte hareket eden Rusya ve İran; Rusya'nın kontrol edeceği topraklarla birlikte komşu haline geldi.
Ermenistan Topraklarını Genişletti
Şimdi nasıl olur bu? diye soracaksınız. Azerbaycan 'Pirus Zaferi' kazandı derken bunu kastediyorduk. Ermenistan'ın 29 yıl önce işgal ettiği bölge den tamamıyla çekilmediğini ve uluslararası hukuka göre işgal ettiği kimi bölgelerde kalmasının kesinleştiğini söylemek zorundayız.
Ayrıca hem Laçin koridor'u, hem de Nahcıvan'ı Azerbaycan'a bağlayacak olan koridorun kontrolü Rusların elinde olacak. Bu kontrol 5'er yıl uzatılacak bölgedeki Rus varlığı kalıcılaşacak. İlerleyen dönemde bu koridorlar sorun olmaya devam edecek gibi görünüyor. Yukarıda da söylediğimiz gibi Ermenistan yasal olarak toprak kazanmıştır. Ermenistan'ın daha önce işgal ettiği Azerbaycan topraklarında kurduğu devlet tanınmamıştı. Şimdi ise Ermenistan yasal olarak topraklarını arttırmış oldu. Azerbaycan'ın 'Pirus Zaferi' kazandığı bu savaşta, diplomatik ve hegamonik olarak kazanan Rusya'dır. Konuya "BM'nin tanıdığı çerçevede" toprak genişletme olarak bakarsak ise Ermenistan'dır.
Gerçekler değil algılarla yönetilen dünya da algılarınızla oynanmasına izin vermeyin.
Barış her zaman güzeldir ancak bu pilav daha çok su kaldırır.