Nakşibendi Tarikatının Halidi Kolu

Nakşibendi tarikatı Halidi Kolunun kurucusu Hâlid El-Bağdâdî 1779 Irak'ın Süleymaniye şehrine bağlı Karadağ kasabasında dünyaya geldi. Soyunun baba tarafından Hz. Osman'a ulaştığı rivayet edilir. Şeyh Abdülkerim Berzencî'nin 1799 yılında vebadan ölmesi üzerine onun Süleymaniye'deki medresesinin sorumluluğunu üstlenerek burada yaklaşık yedi yıl müderrislik yaptı.
1805 ve 1826'da hac niyetiyle çıktığı yolculuk sırasında tasavvufa ilgi duymasını sağlayan olaylar yaşadı. Ömrünün geri kalan yıllarını Şam'da geçiren Hâlid 9 Haziran, 1827'de vefat etti. Şam yakınlarındaki Cebelikāsiyûn'un tepelerinden birine defnedilen Hâlid el-Bağdâdî'nin kabrinin üzerine daha sonra bir bina inşa edildi. Bir zâviye ve kütüphaneden oluşan bu yer günümüzde ziyaretgâh haline gelmiştir.
Hâlidiyye, yüzlerce halifesi aracılığı ile son derece geniş bir alana yayıldı, Balkanlar ve Kırım'dan Güneydoğu Asya'ya kadar ulaştı. Ancak tarikatın asıl etki alanı Osmanlı Devleti'ne bağlı Kuzey Irak, Güneydoğu Anadolu ile Kuzeybatı İran bölgeleriydi. Hâlid el-Bağdâdî, Kürtler'in yoğun olarak yaşadığı Kuzey Irak'ın dinî hayatı üzerinde özel bir etkiye sahipti. Sonuçta Kürt kimliği bir dereceye kadar Hâlidiyye koluyla birleşmiştir. Tarikatın babadan oğula geçen liderlik çizgisi de Nakşibendî ailelerin bu bölgelerde günümüze kadar devam eden yaygınlığını açıklamaktadır.
Günümüzde Barzani'nin denetiminde olan Kuzey Irak; Özellikle de Erbil ve Süleymaniye Tarikatın merkezi olma özelliğini sürdürmektedir.
Tarikatın Türkiye Siyasetine Etkileri Emekli Albay Erdal Sarızeybek Sözcü Gazetesine 5 Şubat 2014 yılında verdiği röportajda şunları dile getiriyor: Erdoğan ve Barzani aynı cemaatten. Molla Mustafa'nın dedesi, Tayyip Erdoğan'ın büyük halifesi. Erdoğan'ın yanısıra, Turgut Özal, Necmettin Erbakan, Abdullah Gül ve Bülent Arınç'ın da bu cemaatin İstanbul'daki Gümüşhan Evi Tekkesi'ne bağlı olduklarını biliyoruz." Sarızeybek konu ile ilgili oldukça deneyimli ve araştırma yapmış bir Albay olarak bu sözleri söylüyor.
AKP Barzani İlişkisi
AKP İktidarının ve Kuzey Irak'ta gerçekleştirdiği çalışmaların tesadüf olmadığını; Erdoğan ve Barzani arasındaki tarikat bağı yüzünden bu ilişkilerin daha derin kurulduğunu söylemeden geçmeyelim. Yalnızca AKP İktidarının Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile kurduğu ilişki ve bölgeye gerçekleştirdiği müteahitlik yatırımları değil konu. Aynı zamanda Barzani sermayesinin Türkiye'de Ege Bölgesinde de önemli yatırımları olduğunu biliyoruz. Bu ilişkileri isim isim ve firma firma bölge halkı biliyor. Manisa Muradiye kasabasında da isim isim bilinenler var. Tekrar etmeye gerek yok.
AKP - MHP / Barzaniyi Severken HDP'yi Baskı Altına Alıyor
Bizim resmi ağızlar her ne kadar "Kuzey Irak Yönetimi" dememizi isteseler de o bölgenin resmi adı: Kürdistan Bölgesel Yönetimi, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi veya Irak Kürt Bölgesi, Anayasal düzeyde varlığı olan özerk bir bölge. Yaklaşık 40.000 km²'den oluşan idari birim; batıda Suriye, doğuda İran, kuzeyde ise Türkiye ile komşu. Bölgesel yönetimin başkenti Erbil. Kendi parasını basıyor, parlementosu var. Kürtlerin kurulmuş devleti de diyebiliriz.
Şimdi gelelim AKP – MHP siyasetinin ikiyüzlülüğüne…
Kürtler CHP'ye oy verdiği zaman "terörist"; akp'ye oy verdiği zaman dindar oluyor onların gözünde… İşte bu Nakşibendiliğin Halid-i Kolu oluyor. Kürtler Laik - demokratik ve seküler bir yaşam istediği zaman HDP'de siyaset yaptığı zaman geçtiğimiz gün olduğu gibi tutuklanıp içeri atılabilir onların gözünde ama Nakşibendiliğin Halidi kolundan olduğu zaman Barzani – Erdoğan ilişkisinde olduğu gibi neredeyse kasayı ortaklaştırırlar. Bu ikiyüzlülükten başka bir şey değil.