Bernie Sanders İkinci Henry Agard Wallace Olur mu?

Bernie Sanders'ın, 8 nisan 2020 tarihinde, ABD başkanlık yarışından çekilmesiyle; 1944 temmuzunda gerçekleştirilen "Demokratlar Kongresi'nin 3. Turunda' Henry Agard Wallace'ın taraftarlarının baskı ve şiddetle kongre salonu dışına çıkarılarak Truman'ın seçimi kazandığının ilan edilmesi arasında; şekil itibariyle olmasa da, sonuç itibariyle benzerlikler bulunuyor.
Henry Agard Wallace; ABD siyasal tarihi açısından önemli ve farklı kişiliğiyle tüm dünyanın ilgisini üzerine çekmişti. 7 Ekim 1888 - 18 Kasım 1965 tarihleri arasındaki yaşamı boyunca, ABD'nin otuz üçüncü başkan yardımcılığını 1941 – 1945 yılları arasında yaptı. Wallace o dönemde; Irkçılık karşıtı, demokrasi yanlısı, işçi haklarını savunan, anti - emperyalist, barış yanlısı, halkçı siyasetçi profili çizmişti. Özellikleri itibariyle, ABD için oldukça "sol" da duran bir yapısı vardı. Bu durum; silah ve petrol tekellerini elinde tutan ABD egemenlerinin ve sermayenin duruma müdahale etmesini geciktirmedi. 1944 yılının temmuz ayında Demokrat Parti kongresinin çoğunluğunu oluşturan Henry Agard Wallace taraftarları baskı ve şiddetle dışarıya çıkarıldı. İlk iki turda önde olan Wallace, 3. turda hile ile Harry S. Truman'a kongreyi kaybetti. Bu durum Truman'ı, ölümüne yakın olan Roosevelt'in ardından ABD başkanı yapacaktı.
Yaklaşık 75 Yıl önce yaşanan Demokrat Parti kongresi, soğuk savaş döneminin ve dünya siyasetinin nasıl farklı bir yöne doğru evrildiğini hepimize anlatması açısından önemli. II. Paylaşım savaşından çıkan dünya ve ABD'yi yönetenler bu tercihleriyle; ırkçılık karşıtı, demokratik, barışçıl, işçi haklarına saygılı ve emperyal yayılmacılığa karşı bir siyaset geliştiremedi. Bunların tam tersi bir siyaset izledi. Bu gün yaşadığımız dünyadaki olumsuzluklar, II. Paylaşım Savaşı sonrası ABD'nin siyasal tercihleriyle şekillendi. Belki de İskoç kökenli sosyalist bir siyasetçinin haksız şekilde önünün kesilmesi dünyayı bu noktaya getirdi. Kim bilir...?
ABD Demokrat Parti ve Bernie Sanders açısından değişen neydi?
75 Yıl sonra yine bir sol aday Demokrat Parti kongresi'nde oldukça şanslı görülüyor ve aldığı destekle yarışı önde götürüyordu. Demokrat Parti'de ön seçimler, 3 Şubat 2020 tarihinde başladı. Amerikan Haber Ajansı Associated Press'in (AP) geçtiği bilgilere göre şubat ayını Sanders önde geçirdi. Tüm rüzgar Sanders'in lehine esiyordu. 3 Şubat 2020 tarihinde; Iowa'daki ön seçimlerde Eski Belediye Başkanı Pete Buttigieg, Sanders'ı kıl payı geçerek kazanmış, 11 Şubat'ta yapılan New Hamsphire ve 22 Şubat'ta yapılan Nevada ön seçimlerini ise Sanders kazanmıştı. Sonraki günlerde yarıştan çekilen iş insanı Michael Bloomberg, eski belediye başkanı Pete Buttigieg ve Senatör Amy Klobuchar da Sanders'ı desteklediklerini açıklamıştı.
29 Şubat'taki Güney Carolina ön seçimlerini Biden ipi rakiplerinden önde tamamladı. Yine Associated Press'in açıkladığı üzre Biden; Michigan, Mississippi ve Missouri eyaletlerindeki ön seçimleri de kazandı. Mart 2020'de rüzgar bu sefer iyiden iyiye Joe Biden lehine esmeye başladı. Arizona, Illinois ve Florida'da Obama döneminin Başkan Yardımcısı Joe Biden, Vermont Senatörü Bernie Sanders karşısında önemli bir avantaj sağladı. 3 Mart 2020 Demokrat Parti içindeki seçim yarışında kırılma noktası oldu diyebiliriz. Seçim gerçekleştirilen on dört eyeletten onunda ipi göğüsleyen Joe Biden, en güçlü rakibi Sanders'tan liderlik bayrağını devraldı.
8 Nisan 2020 tarihinde de ABD orta ve alt sınıflarının – eğitimli beyaz yakalı genç seçmenlerin umudu "yaşlı kurt" Bernie Sanders başkanlık yarışından çekildiğini açıkladı. Bernie Sanders'in yarıştan çekilmesinin; Henry Agard Wallace'tan sonra ABD ve dünya için önemli bir kayıp olduğunu söyleyebiliriz. Sanders'in, Wallace'tan biçim olarak farklı, sonuç olarak aynı şekilde başkanlık yarışından koptuğunu da belirtmek gerekiyor.
Peki Şubat 2020 ve Nisan 2020 arasında yaşanan süreç'te ne oldu da Sanders şansını yitirdi.
Dünya yeni bir değişimin eşiğinde, soğuk savaş sonrası dünyayı saran küreselleşme ideolojisi, yerküre sakinlerinin umutlarını ve beklentilerini karşılamaktan uzak. Yeni üretim sistemleri ve dijitalleşen dünya farklı siyasal, sosyal ve kültürel değişimlere gebe. Tüm bu değişimlerin üzerine Covid -19 pandemisini de eklediğinizde; değişimin sert bir süreçten geçerek ortaya çıkacağını söyleyebiliriz ve ya söyleyebilirdik. Ancak ABD'nin orta ve alt sınıf eğitimli beyaz yakalıları son iki ay içerisinde "Devrimci" Sanders yerine, "reformcu" Biden'ı tercih ettiler. ( Buradaki devrimci ve reformcu kavramları ABD siyasal atmosferi içerisinde değerlendirilmeli Kimse eline mezure almasın )
ABD'nin orta ve alt sınıf eğitimli beyaz yakalıları ve onların Demokratlar içindeki uzantıları "Sanders ile macera aramak" yerine; Biden ile "müesses nizam / kurulu düzen" seçeneğini işaretlediler. Bu verili durum ışığında; ABD'de olduğu gibi dünyada da "müesses nizam / kurulu düzen" içerisinde reformlarla yeni dünya sistemine geçiş yaşanmasını bekleyebiliriz.